Vesaire
12 Şubat 2015, 01:52
Kelimeleri elinden alınmış bir şairin sesine düğümlenen suskunlukta çözülmeyi bekleyen haykırışlarım düşüyor boş sayfalara.
Anlamını bilmediğim sözcükler dökülüyor kalemimdenyazdıkça siliniyor bildiklerim.
"Biz" olmadan "biz"e dair kurduğum cümleler kanıyor dudaklarımda.
Kırık bir şiir daha ölüyor dilimde. Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
Yağacağı toprağı kaybetmiş yağmurlar damlıyor sayfalarıma damladıkça kuruyor hazan mevsiminde vurulmuş kelimelerim.
Toprağına küskün bir kır çiçeği büyüyor satırlarımın arasında adının geçtiği yerde döküyor yapraklarını.
Harf harf soluyorsun.
Suçsuzluğuna hüküm giymiş dizelerim vazgeçiyor firarından. İçimde can çekişiyor tutsak nidalarım.
Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
Varlığınla düştüğüm yollar yokluğuna çıkıyor.
Faili meçhul hayallerim ayaklarıma dolanıyor her köşe başında her köşe başında cinnet geçiriyor düşlerimde titreyen kimsesiz kız çocuğu.
Dipsiz boşluklara sürgün edilmiş ruhum bitimsiz yokluğunla yaşlanıyor.
Dilimde saklanıyor sessizce inleyen yasım. Yazamıyorumyazdıkça siliniyorsun…
Ne zaman avuçlarındaki sıcağı düşlesem sana uzanan ellerim çaresizliğin göğsünde yandıkça üşüyor.
Soğutuyor tenimi ateşin.
Gecikmiş bir sevdanın kasırgasıyla ayaza kesiyor gözlerimdeki yangın.
Kirpiklerimde donuyor harf harf solan adının külleri.
Uzağından yükselen hasretin dumanı sarıyor dört bir yanımı buğulu penceremde özlemin tütüyor.
Mevsimsiz kuşlar göçüyor bakışlarımda sessizliğimdeki gürültüye asılıyor kanatları. Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
İçimdeki geceye gündüzler devriliyor.
Adressiz mektuplarım çıkıyor gün yüzüne.
Yıkamadığım duvarların altında kalıyorum.
Omuzlarımda ağır bir aydınlık doğacağı sabahı şaşırmış güneşler kör ediyor yüreğimi.
Karaladıkça beyaza boyanıyorsun karalandıkça aklanıyorsun.
Masumiyetin zırhına bürünüp susmaya meyilli meydanlarımda en temiz günahınla aşkı kuşanıyorsun.
Yarınsız zamanların sancısıyla kıvranıyor dudaklarımda kanayan cümleler.
Yaralı bir şiir daha ölüyor dilimde. Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
Anlamını bilmediğim sözcükler dökülüyor kalemimdenyazdıkça siliniyor bildiklerim.
"Biz" olmadan "biz"e dair kurduğum cümleler kanıyor dudaklarımda.
Kırık bir şiir daha ölüyor dilimde. Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
Yağacağı toprağı kaybetmiş yağmurlar damlıyor sayfalarıma damladıkça kuruyor hazan mevsiminde vurulmuş kelimelerim.
Toprağına küskün bir kır çiçeği büyüyor satırlarımın arasında adının geçtiği yerde döküyor yapraklarını.
Harf harf soluyorsun.
Suçsuzluğuna hüküm giymiş dizelerim vazgeçiyor firarından. İçimde can çekişiyor tutsak nidalarım.
Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
Varlığınla düştüğüm yollar yokluğuna çıkıyor.
Faili meçhul hayallerim ayaklarıma dolanıyor her köşe başında her köşe başında cinnet geçiriyor düşlerimde titreyen kimsesiz kız çocuğu.
Dipsiz boşluklara sürgün edilmiş ruhum bitimsiz yokluğunla yaşlanıyor.
Dilimde saklanıyor sessizce inleyen yasım. Yazamıyorumyazdıkça siliniyorsun…
Ne zaman avuçlarındaki sıcağı düşlesem sana uzanan ellerim çaresizliğin göğsünde yandıkça üşüyor.
Soğutuyor tenimi ateşin.
Gecikmiş bir sevdanın kasırgasıyla ayaza kesiyor gözlerimdeki yangın.
Kirpiklerimde donuyor harf harf solan adının külleri.
Uzağından yükselen hasretin dumanı sarıyor dört bir yanımı buğulu penceremde özlemin tütüyor.
Mevsimsiz kuşlar göçüyor bakışlarımda sessizliğimdeki gürültüye asılıyor kanatları. Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…
İçimdeki geceye gündüzler devriliyor.
Adressiz mektuplarım çıkıyor gün yüzüne.
Yıkamadığım duvarların altında kalıyorum.
Omuzlarımda ağır bir aydınlık doğacağı sabahı şaşırmış güneşler kör ediyor yüreğimi.
Karaladıkça beyaza boyanıyorsun karalandıkça aklanıyorsun.
Masumiyetin zırhına bürünüp susmaya meyilli meydanlarımda en temiz günahınla aşkı kuşanıyorsun.
Yarınsız zamanların sancısıyla kıvranıyor dudaklarımda kanayan cümleler.
Yaralı bir şiir daha ölüyor dilimde. Yazamıyorum yazdıkça siliniyorsun…