Vesaire
12 Şubat 2015, 01:54
Ellerinde her daim bir kibrit alevi tutmada insanoglubir kasırganın ortasında ; aleviyle ısınma telasında …
Ve yalnızlıgı süs köpekleri gibi takip etmede pesinden …
İlk defa kendi çekiyormus gibi bencil insanoglu ask acısını ; oysaki medeniyetten eskidir ask !
Dudaklarım catlak bugünlerde ; hüzzam notalar dökülüyor bulasıyor yüzüme kollarımla siliyorum yayılıyor …
Çıkmıyor ayrılıgın lekesi belleğimden !
Soguk bir hava ; yürüyorum nereye gittiğimi pek hatırlamadan …
Düsünüyorum ; düsünmek okadar agır değil bu rüzgardaısınmak için zaten refleks olarak düsünmek zorundasın .
Bu saatte ortalık ayıklanıyor herkesten ; herkes gibi olmayanların panayırı sokaklar !
Herkestlestiren acıları görmek ay ısıgının en yakomozunda ve baskalarının acılarını düsünmek ; azaltıyor dilimdeki şiir tadınıbogazımdaki yangını …
Düsüncelerim akıyor yatagından; rüzgarın savrultusunda sanki herseyi anlıyorum o an ne sorulsa muhattabı benim; tüm duyguların aslında nasıl olabilecegini biliyorum bir sekilde …
Belkide yasayabilecegim en mutlu günleri yasadıgım ve ne kadar batılabilirse o kadar battıgım için ; artık acı ve tatlı her duyguyu biliyormusum gibi geliyor …
ve basit günahlarım ; büyük günahlarımayıplarım düsüyor aklıma ;
Sol omuzumun neden kambur oldugunu anlıyorum ; oradaki melegin yükü çok agır !
İnsanlar anlamıyorlar ; çift camlı gözlüklerine çektikleri perdeleri hiç açılmıyor baskalarının güneslerine …
Gölge oyunlarını hayat zannediyorlar; hayatı bedenlere odaklanmaktan ibaret görüyorlar !
Çok seviyorsun ;
Bedenden de tasıp; gözyaslarına hükmedemeyecek kadar artık.
Durduk yere mürekkep damlatmaya baslıyor düsüncelerin asktan ; gözlerin yazıyor Yazılabilecek en büyük manzumeyi; en büyük divanı yolluyorsun yarin görüs alanına ; lakin o görüse çıkmamıs o gün !
Sen nekadar cennet olursan ol ; karsındakinin idraki kadardır irem bahcelerin …
Sen hayatta biri birini en fazla nekadar severse ; biri bir seyi en fazla nekadar severse ; biri olmayan bir seyi en fazla ne kadar severse okadar seviyorsun ; lakin o seni 3 günlüklerin arasına katıp bir çizik atmayı hak görüyor ! budur sana reva diyor ; sıkıldım senden …
Budur diyor bahanem ; sıkıldım senden .
Gidiyorsun banyoya ; suya intihar karısıyor müzik dinliyorsun ; notalara intihar sinmiş ; günaydın diyorsun arkadasına ; günes intihar ısıldıyor sigara dumanına sarılmıs intihar bir ölünün hüznünden sızıyor …
Karısıyor sürekli senden birseylere ; cünkü sen elinde tutamıyorsun bu kontrolsüzlüğü…
dökemiyorsun eyleme ; hep engel oluyor birseyler ; belki diyorsun geri döner !
Yada diyorsun belki ben baskasını severim ; oysa biliyorsun sokakta önüne bile bakamayacak kadar dalgın yürürken bırak asık olmayı farkedilme mertebesine dahi koyamayacagını kimseyi !Ama alıkoyuyor seni alıkoydurtmak istediklerin …
Algıda seçicilik yasıyorsun sürekli ; seçme kriterlerini teke düsürüyorsun …
sadece onu algılıyorsun ; bir milyon cümleden yalnız onu anlatmak için kurulmus olanlara odaklanıyorsun ..
Yarin adı ispiyonca deliyor kulaklarını ; yakalanıyorsun kendine yine onunlayken …
Yeniden infaz ediyorsun onlu yanlarını ; geriye hiçbir uzvun kalmıyor … Ellerin artık onun onun tenini istiyor ; gözlerin bakıslarına köle olmus ; onu aramaktan bitap … Ayakların sürekli otogara yürüyor ; dudakların onun için açılmakta gögüs kafesindeki cansız carpıntının dahi sebebi o ..
Senin olmayacagını bildiğin bir hayalle yaslanıyorsun ; ve kancık bir hüzün dokunuyor dudaklarına her sabaha çıkan sigarada …
Anlıyorsunki mastar halde kalmıs bir ask eylemisin sen ; öznesi gizli ; acısı derin !
Ve yalnızlıgı süs köpekleri gibi takip etmede pesinden …
İlk defa kendi çekiyormus gibi bencil insanoglu ask acısını ; oysaki medeniyetten eskidir ask !
Dudaklarım catlak bugünlerde ; hüzzam notalar dökülüyor bulasıyor yüzüme kollarımla siliyorum yayılıyor …
Çıkmıyor ayrılıgın lekesi belleğimden !
Soguk bir hava ; yürüyorum nereye gittiğimi pek hatırlamadan …
Düsünüyorum ; düsünmek okadar agır değil bu rüzgardaısınmak için zaten refleks olarak düsünmek zorundasın .
Bu saatte ortalık ayıklanıyor herkesten ; herkes gibi olmayanların panayırı sokaklar !
Herkestlestiren acıları görmek ay ısıgının en yakomozunda ve baskalarının acılarını düsünmek ; azaltıyor dilimdeki şiir tadınıbogazımdaki yangını …
Düsüncelerim akıyor yatagından; rüzgarın savrultusunda sanki herseyi anlıyorum o an ne sorulsa muhattabı benim; tüm duyguların aslında nasıl olabilecegini biliyorum bir sekilde …
Belkide yasayabilecegim en mutlu günleri yasadıgım ve ne kadar batılabilirse o kadar battıgım için ; artık acı ve tatlı her duyguyu biliyormusum gibi geliyor …
ve basit günahlarım ; büyük günahlarımayıplarım düsüyor aklıma ;
Sol omuzumun neden kambur oldugunu anlıyorum ; oradaki melegin yükü çok agır !
İnsanlar anlamıyorlar ; çift camlı gözlüklerine çektikleri perdeleri hiç açılmıyor baskalarının güneslerine …
Gölge oyunlarını hayat zannediyorlar; hayatı bedenlere odaklanmaktan ibaret görüyorlar !
Çok seviyorsun ;
Bedenden de tasıp; gözyaslarına hükmedemeyecek kadar artık.
Durduk yere mürekkep damlatmaya baslıyor düsüncelerin asktan ; gözlerin yazıyor Yazılabilecek en büyük manzumeyi; en büyük divanı yolluyorsun yarin görüs alanına ; lakin o görüse çıkmamıs o gün !
Sen nekadar cennet olursan ol ; karsındakinin idraki kadardır irem bahcelerin …
Sen hayatta biri birini en fazla nekadar severse ; biri bir seyi en fazla nekadar severse ; biri olmayan bir seyi en fazla ne kadar severse okadar seviyorsun ; lakin o seni 3 günlüklerin arasına katıp bir çizik atmayı hak görüyor ! budur sana reva diyor ; sıkıldım senden …
Budur diyor bahanem ; sıkıldım senden .
Gidiyorsun banyoya ; suya intihar karısıyor müzik dinliyorsun ; notalara intihar sinmiş ; günaydın diyorsun arkadasına ; günes intihar ısıldıyor sigara dumanına sarılmıs intihar bir ölünün hüznünden sızıyor …
Karısıyor sürekli senden birseylere ; cünkü sen elinde tutamıyorsun bu kontrolsüzlüğü…
dökemiyorsun eyleme ; hep engel oluyor birseyler ; belki diyorsun geri döner !
Yada diyorsun belki ben baskasını severim ; oysa biliyorsun sokakta önüne bile bakamayacak kadar dalgın yürürken bırak asık olmayı farkedilme mertebesine dahi koyamayacagını kimseyi !Ama alıkoyuyor seni alıkoydurtmak istediklerin …
Algıda seçicilik yasıyorsun sürekli ; seçme kriterlerini teke düsürüyorsun …
sadece onu algılıyorsun ; bir milyon cümleden yalnız onu anlatmak için kurulmus olanlara odaklanıyorsun ..
Yarin adı ispiyonca deliyor kulaklarını ; yakalanıyorsun kendine yine onunlayken …
Yeniden infaz ediyorsun onlu yanlarını ; geriye hiçbir uzvun kalmıyor … Ellerin artık onun onun tenini istiyor ; gözlerin bakıslarına köle olmus ; onu aramaktan bitap … Ayakların sürekli otogara yürüyor ; dudakların onun için açılmakta gögüs kafesindeki cansız carpıntının dahi sebebi o ..
Senin olmayacagını bildiğin bir hayalle yaslanıyorsun ; ve kancık bir hüzün dokunuyor dudaklarına her sabaha çıkan sigarada …
Anlıyorsunki mastar halde kalmıs bir ask eylemisin sen ; öznesi gizli ; acısı derin !