20 Mart 2016, 23:52 | #1 |
Adamlıktır, Hergün Aynı Kadını Sevmek ...
Üyelik tarihi: 21 Ağustos 2015
Bulunduğu yer: şehr-i ankara .. Mesajlar: 242 WEB Sitesi: www.Hobichat.net IRC Sunucusu: irc.Hobichat.net İlgi Alanı: Alınan Beğeni: 35 |
Havada Aşk Kokusu Var!
Havada aşk kokusu var!
… Ya da en azından reklam verenler bu ay böyle düşünmenizi istiyor. Sevginizi sıklıkla açığa vurmak hoş olsa da Sevgililer Günü yılda bir kez geliyor ve size gereğini yapmaktan ya da kalpsiz görünme riskini almaktan başka bir çare de bırakmıyor. Çiçekçiler ve çikolata dükkanları için bayram Şubat ayında geliyor. Fakat tüm bu ticarileştirilmiş muhabbetlerin arasında, insan sevdiğini düşünmekten kendini alıkoyamıyor. Böyle yaptığımızda ise kaçınılması mümkün olmayan bazı mühim sorularla yüz yüze geliyoruz. Bir arkadaşımın bana söyledikleri üzerine bu sorulardan bazıları bana hatırlatıldı. Sevdiği insan ile birlikte olmanın nasıl hissettirdiğini anlattı. Onun kelimeleriyle, birlikte oldukları vakit tüm dünya gözden kayboluyormuş. Söyledikleri üzerinde düşününce, bu sözler beni daha çok etkiledi ve daha çok merak ettirdi. Biz insan olarak, birilerini sevmek ve bağlanmak durumundayız. Bu insan doğasının bir parçası. Bizler bir insan hakkında böyle hissederken, günde beş defa Yaratıcımız ve Rabbimiz olan Allah ile buluşuyoruz. Merak ediyorum acaba ne sıklıkla O’nun varlığında dünya gözden kayboluyor gibi hissediyoruz. Gerçekten Allah’a olan sevgimizin diğer herkesten ve her şeyden daha çok olduğunu iddia edebilir miyiz? Çoğu kez Allah’ın bizi yalnızca zorluklarla imtihan ettiğini düşünüyoruz, fakat bu doğru değil. Allah bizleri kolaylıklarla da imtihan ediyor. Bizi nimetler ve sevdiğimiz şeylerle imtihan ediyor ve sıklıkla da bu imtihanlarda bir çoğumuz başarısız oluyor. Başarısız oluyoruz çünkü Allah bize bu nimetleri veriyor ve biz farkında olmadan onları kalplerimizde sahte ilahlara dönüştürüyoruz. Allah bizleri para ile lütuflandırdığında, Allah’tan ziyade paraya güveniyoruz. Sahip olduklarımızın kaynağının para değil, parayı veren olduğunu unutuyoruz. Yaptığımız işte para kaybetmemek adına içki satmaya hevesleniyoruz, veya güvende hissetmek için kredi alma ihtiyacı duyuyoruz. Ne tuhaftır ki böyle ahmakça davranarak sahip olduklarımızı korumak adına rızkı verene karşı geliyoruz. Allah bizi sevdiğimiz biri ile lütuflandırdığında, bu nimetin kaynağının Allah olduğunu unutup, Allah’ı sevmemiz gerektiği şekilde o kişiyi sevmeye başlıyoruz. Bu kişi dünyamızın merkezi oluyor – tüm endişelerimiz, düşüncelerimiz, planlarımız, korkularımız ve umutlarımız yalnız onların etrafında dönüyor. Eğer onlar eşlerimiz değilse, onlarla birlikte olmak uğruna harama dahi düşüyoruz. Bizi terk etmeye kalksalar dünyamız yıkılıyor. Böylece, nimeti verene yapmamız gereken ibadeti nimetin kendisine doğru çevirmiş oluyoruz. Allah böyle insanlar hakkında şöyle buyuruyor: “İnsanlar arasında, Allah’ı bırakıp, O’na koştukları eşleri tanrı olarak benimseyenler ve onları, Allah’ı severcesine sevenler vardır. Müminlerin Allah’ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir…“ (Bakara, 165) Bu temayül sebebi ile bizi nimetleriyle lütuflandıranın Allah olduğunu unutuyoruz, Allah ise Kur’an’da bizi bu nimetlere karşı şöyle uyarıyor: De ki: ‘Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler sizce Allah’tan, Peygamberinden ve Allah yolunda savaşmaktan daha sevgili ise, Allah’ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fasık kimseleri doğru yola eriştirmez.’ [Tevbe, 24] Şunu söylemekte fayda var ki yukarıdaki ayetlerde listelenen şeyleri sevmek helaldir ve aslında hepsi birer nimettir. Hatta bu nimetlerin bazıları Allah’ın delillerindendir. Allah diyor ki: “İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp; aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.“ (Rûm, 21) Fakat diğer yandan, Allah uyarıyor: “Ey inananlar! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan bazıları size düşmandır. Onlardan sakının…“ (Tegâbun, 14) Bu ayetteki uyarı çok hassas. Eşlerimiz ve çocuklarımız bu ayette zikrediliyor çünkü onlar nimetler içerisinde en sevdiklerimizden. En çok sevdiğinizde ise en ağır imtihanı bulursunuz. Eğer bu imtihanı geçmek bizi bekleyen büyük aşk için kutlama kartları ve gül fırtınasına kapılmak demekse, öyle olsun. Zaten başka ne zaman daha uygun olurdu ki? Ne de olsa havada aşk kokusu var. |
Alıntı
|
Etiketler |
aşk, havada, kokusu, var |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Havada hareketli dakikalar | IF-Haber | Gündem | 0 | 23 Mart 2016 03:47 |