Kartal'da gece bekçiliği yapan İran uyruklu kişi, kendisini durdurarak kimlik kontrolü yapan ve üstünü arayan polislerin cüzdanındaki 2 bin 900 lirayı aldığını iddia etti. Adliyeye sevk edilen polisler delil karartma ve kaçma şüpheleri bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı.

İstanbul Kartal'da, 30 Aralık 2018'de gece bekçiliği yapan yabancı uyruklu H.A., cadde üzerinde kimlik kontrolü yapan polis memurları tarafından durduruldu. Kimlik kontrolünün ardından, H.A.'nın üstü arandı. İddiaya göre H.A., polisler tarafından kimlik kontrolü yapılıp, üstü arandıktan sonra cüzdanının arasındaki 2 bin 900 liranın olmadığını fark etti. Kendisini durduran, daha sonra ekip arabasıyla oradan ayrılan resmi kıyafetli 2 polisin parasını almış olduğunu düşünen H.A. polis memurlarından şikayetçi oldu.


"PARAM YOK" DEDİ, POLİSLER GÖZALTINA ALINDI

Gece bekçisi olarak çalışan H.A.'nın şikayeti üzerine yaklaşık 1 buçuk ay sonra gözaltına alınan polis memurları Y.D. (25) ile M.A. (37) 7 Şubat'ta polis eşliğinde Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne götürüldü. İfadelerinin ardından polis memurları Y.D. ve M.A. "ikna suretiyle irtikap" suçundan tutuklanmaları talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.

"ŞÜPHELENDİK, DURDURDUK VE ÜSTÜNÜ ARADIK"

Sözcü'nün haberine göre; hakimlikteki sorgusunda şüphelendikleri için kimlik sorduklarını ve yaptıklarının olağan kontrol olduğunu anlatan polis memuru M.A., "Cadde üzerinden aşağı doğru giderken şahıstan şüphelendik. Durdurduk ve kimliğini aldık. Ekip arkadaşıma şahsın üzerini aramasını söyledim. Arkadaşım indi, üst aramasını yaptık. Şahsın bana vermiş olduğu her şeyi geri verdim. Bu kontrol, rutin bir kontroldü. Amirlerimiz Whatsapp grubundan bize üst araması yapmamızı söylediler. O anda elimizde arama kararı olup olmadığını hatırlamıyorum. Bize belgelerini uzattı, inceledik. Herhangi bir olumsuzluk görmedik. Bana ne verdiyse onlara baktım. Ondan özellikle bir şey istemedim. Böyle bir suç işlemedim" dedi.

"CÜZDANI İSTEYİP İSTEMEDİĞİNİ HATIRLAMIYORUM"

Söz konusu bölgede her gün kontrol yaptıklarını söyleyen polis memuru Y.D. ise, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben mesai arkadaşımın müştekiden cüzdan isteyip istemediğini hatırlamıyorum. Kamera görüntüsünü izledim. Olayı hatırlamadım. İzlediğim kadarıyla olan şeyi konuşuyorum" ifadelerini kullandı.

"YASA DIŞI GELDİ, SUÇ YÜKLEYEREK GİTMEK İSTEYECEKTİR"

Şüpheli polislerin avukatı da müvekkillerinin görevlerinin başında olduğunu söyleyerek, "Müşteki 'Bu paranın polisler tarafından alındığını düşünüyorum' şeklinde beyanda bulunmuştur. 'Alınmıştır' şeklinde beyanı yoktur. Gece bekçiliği yapmış birinin cebinde 2 bin 900 liranın varlığını düşünmemiz ve şüphe etmemiz gerekir. Varlığını kabul etsek dahi bu para önce mi düştü, sonra mı düştü? Teşhis tutanağına göre müşteki müvekkillerimizi teşhis edememiştir. Yasa dışı gelen müşteki geldiği şekilde İran'ın dağlarından canını ortaya koyarak gidecek ya da Türkiye'de bir suç yükleyerek gitmek isteyecektir. Polise böyle bir şey yapmak çok kolaydır. Tutuklama talebinin ölçüsüz olduğunu düşünüyoruz. İddia edilen olayın tarihi 30 Aralık 2018'dir. Halen müvekkillerimiz görevlerinin başındadır. Serbest bırakılmalarını talep ediyoruz" dedi.

İKİ POLİS DE TUTUKLANDI

Şüpheliler Y.D. ve M.A.'nın üzerlerine atılı "ikna suretiyle irtikap" suçunu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması, delillerin henüz toplanmamış olması ve cezanın üst sınırı dikkate alınarak delil karartma şüphesinin bulunmasını gerekçe gösteren Sulh Ceza Mahkemesi hakimi, şüphelilerin kaçma şüphesinin bulunduğunu belirterek tutuklanmalarına karar verdi.