Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği önem ile ilgili hem sözleri hem de politikası, düşünceleri ile ilgili kısa bilgiler


Atatürk oldukça zor bir iş başararak emperyalist devletlerin hemen hemen tamamının katıldığı bir oyunu bozarak savaştan galip çıkmayı başarmıştı. Savaştan sonra cumhuriyetin ilanından sonra ise farklı bir alanda savaş başlıyordu.

Gericilikle yobazlıkla verilecek olan savaşta sanatın ve sanatçının yaygınlaşması bu ülkeye çok şey kazandıracaktı. Atatürk yeni sanat anlayışında Türk milli kültürünün ön planda olduğu bir sanat anlayışının var olmasını istiyordu ancak batı toplumunda da kendini kabul ettirmiş yeni sanatsal akımlara da gözlerin asla kapanmasını istememiştir. Atatürk sanatın Türk Milleti için nasıl bir öneme sahip olduğunu şu sözleri ile bizlere anlatmıştır:

“Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır. Milletimizin güzel sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.” “

Atatürk Osmanlı’dan kalma kurumları modernize ederek Güzel Sanatlar okulu açmıştır. Bu yeni Güzel Sanatlar okulunda yetişen sanatçıları da kendilerini daha iyi yetiştirmeleri için Avrupa’ya eğitim almaya göndermiştir. Avrupa’nın sanat merkezlerinde Atatürk’ün isteği ve devletin desteği ile Türk sanatçılarda yer alarak kendilerini geliştirme imkanlarını yakalamışlardır.

Atatürk sanatçıların özgür, kendi fikirleri doğrultusunda hür olarak ürünler vermesini ve yaşamalarını istemiştir. Çünkü baskı altına alınacak sanat sanat olmaktan çıkacaktır ki Atatürk bu durumu yaşadığı bir olay sonrası şu şekilde ifade etmiştir :

“Hayır, sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür.“