lookjapan.COM - IRC ve mIRC dünyasının forumu!   buy vps


  lookjapan.COM - IRC ve mIRC dünyasının forumu! IF - Genel ve Eğlence Kategorisi Genel Aile, Evlilik ve Çocuklar


Yeni Konu   Cevap Yaz

 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29 Ocak 2015, 20:15   #11
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Bebeğinizi Ağlarken Sakinleştirmenin Püf Noktaları





Eğer bebeğinizin ağlama nedenini bulamıyorsanız, aklınızda kendinize bir kontrol listesi hazırlayın. Önce en son ne zaman karnını doyurduğunuzu düşünün, üç saat kadar önce doyurdunuzsa yemek yedirmeyi deneyin. Eğer daha yeni yediyse, bezini kontrol edin. Bezi temizse o an içinde bulunduğu ortamdan uzaklaştırmayı deneyin. Bu şekilde ağlama nedenlerini eleyerek neden ağladığını bulabilirsiniz.

Bebeğinizi Sakinleştirmenin Püf Noktaları: Ona emmesi için bir şey verin! Bebeğinizi emzirebilirsiniz, biberon, emzik ya da diş kaşıyıcı verebilirsiniz.

Bebeğinizi hareket ettirin! Bebeğinizi sallamak, onu rahatlatacaktır. Kucağınızda sallayabilir, sallanan koltuğa oturarak birlikte sallanabilirsiniz. Bebek arabasıyla ya da otomobille yolculuk da ona iyi gelebilir. Bebeğinizle birlikte dansetmeyi de deneyebilirsiniz.

Bebeğinize masaj yapın! Bebeğinizin karnını ovabilir ya da karnını üzerine yatırarak sırtını sıvazlayabilirsiniz. Eğer gaz sancısı varsa bu masaj onu rahatlatacaktır.

Bebeğinize yakın olun! Bazı durumlarda ona sarılmanız, tek ihtiyacı olan şeydir. Kanguruyla bebeğinizi kendinize yakın tutmak, iyi bir çözüm olabilir. Bebeğiniz çok ağladığı zaman, ona sarılarak karanlık bir odaya gidip ona masal anlatarak ya da bir ninni söyleyerek onu sakinleştirebilirsiniz. Kalp atışlarınızı duymak, yeni doğanlar için oldukça sakinleştiricidir.

Bebeğinizi yalnız bırakmayı deneyin! Eğer yukarıdaki çözümler işe yaramamışsa, bebeğiniz içinde bulunduğu ortamı çok gürültülü, çok kalabalık ya da çok ışıklı bulmuş olabilir. Bu durumda onu karyolasına ya da portbebesine yatırıp ışığı kapatarak başında bekleyebilir ve sakinleşip uyumasına tanık olabilirsiniz.





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:15   #12
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Çocukların hayatında aileler çok önemli bir role sahip. Bu nedenle aileler çocuklarının her türlü gereksinimini en iyi şekilde karşılamalıdırlar. Ancak bahsettiğim bu gereksinimler çocuğunuza sağlayacağınız maddi imkanlarla sınırlandırılamaz, çocuğunuzun en önemli gereksinimi duygusal alanda sağlayacağınız destektir. Sağlayacağınız duygusal destek hem çocuğunuzun duygusal zekasını olumlu yönde etkileyecek hem de çocuğunuzla aranızdaki ilişkinin pekişmesini sağlayacaktır.

Eğer çocuğunuz yeni bir okula gitmeye ya da hiç tanımadığı bir ortamda yaşamaya başlamışsa sizin desteğinize her şeyden çok ihtiyaç duyacaktır. Çünkü bu tip dönemlerde çocuklar kendilerini yalnız hissetme eğilimi içine girerler ve kendilerine olan güvenleri oldukça azalır. Yaşadığı bu problemleri en az etkileneceği şekilde atlatabilmesi için her zaman onların yanında olduğunuz hissini çocuğunuza verin ve yanında olun!!!

“Ben zaten onun yanındayım, ama bu durum ne kadar sürebilir ki?” diyenleriniz aranızda mutlaka ki vardır. Kesinlikle sizlere hak veriyorum. Bu durumda yapmanız gereken tek şey var, o da çocuğunuza bir an önce özgüven kazandırmak.

Nedir özgüven dediğimiz şey?

Uzmanlara göre özgüven insanın kendi için hissettiği bütün iyi duygulardır, bir kişi kendi hakkında ne kadar iyi duyguya sahipse ve kendinde var olan potansiyelin ne kadar farkında ise o kadar özgüvene sahiptir.

Neden özgüvene sahip olmak çok önemli?

Çünkü özgüven sayesinde insanlar kendilerini ve yapabileceklerini tanıma fırsatı bulurlar, sadece başka insanların bir şeyler yapabileceği düşüncesinden sıyrılır ve kendi kararlarını uygulamak için çabalarlar. Aksi takdirde kendi görüşlerini ifade edemeden , başka insanların boyundurlukları altında ömürlerini geçirirler ve hiç bir zaman kendilerini tanıma fırsatını elde edemezler.

Neler Yapabilirsiniz?

â— Çocuğunuzun özgüven problemini tetikleyecek en önemli unsur çocuğunuzu bir başkasıyla kıyaslamaktır. Asla çocuğunuzu bir başkasıyla özellikle de kardeşiyle kıyaslamayın.

â— Çocuğunuzun kapasitesini anlamaya çalışın ve onu yapamayacağı şeyler için zorlamaya çalışmayın.

â— Çocuğunuzun yaptığı şeyleri takdir edin ve onu ödüllendirin.

â— Çocuğunuzla iyi bir iletişim kurmaya çalışın ve özgüven problemi yaşadığını hissettiğiniz anlarda ona destek olun.

â— Çocuğunuza çeşitli görevler verin ama bu görevlerin onun kapasitesini zorlamadığından emin olun. Örneğin beraber araba yıkamak, yemek masasını hazırlamak çocuğunuz için özgüvenini pekiştireceği aktiviteler olabilir. Ancak bu aktivitelerden sonra onu takdir eden sözler söylemeyi unutmayın!

â— Çocuğunuzla beraber yapacağınız bir aktivite için ona danışmayı unutmayın. Ona fikrini sorduğunuzda çocuğunuz hem kendisine verdiğiniz önemi anlayacak hem de kendini ifade edebilmeyi öğrenecektir.

â— Çocuğunuzun yanlışları ya da eksikleri hakkında, kimsenin özellikle de arkadaşlarının yanında konuşmayın. Bu davranışınızla çocuğunuzu rencide etmekle kalmayacak ayrıca onun size olan güvenini de kaybetmiş olacaksınız





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:15   #13
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Dikkat Bebekler herşeyi anlıyorlar !!!

Almanya’daki Heinrich Heine Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikosomatik ve Psikoterapi Kürsüsü ile halen çalıştığı Düsseldorf Psikanaliz Enstitüsü kurucularından Doç. Dr. Celal Odağ, İzmir’de kurduğu Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı’nda, bebeklik çağına ilişkin araştırmalar hakkında bilgi verdi.

Bu dönemin, 30 yıl öncesine kadar “duymaz, duyumsamaz, anlamaz” şeklinde düşünüldüğünü belirten Dr. Odağ, 1970’li yıllardan bugüne yapılan araştırmaların, bebeklerin birçok mesajı son derece iyi şekilde duyumsadığını, çok duyarlı olduklarını, duygular arasındaki farklılıkları ayrımsadıklarını ortaya koyduğunu kaydetti.
Bebekler verilen ve verilmeyen, sömüren ve sömürmeyen, özerklik tanıyan ve tanımayan sevgi arasındaki farklılığı algılayabiliyor.

Bebeklerin, verilen ve verilmeyen sevgi arasındaki farklılığı algılayabildiklerini belirten Dr. Odağ, “Sömürenle sömürmeyen, özerkliği tanıyanla tanımayan sevgiler arasındaki farkları tanıyabiliyorlar. Yalnız bu farkları tanımakla kalmayıp, bunun sınırlarını da tanıyorlar” dedi.

Son 30 yıldaki araştırmalara göre, bebeklerin en azından anne kadar etkin canlı varlık olduklarının belirlendiğini ifade eden Dr. Odağ, anne ve bebeğin sürekli etkileşim içinde bulunduklarını, bebeğin hiç bir zaman edilgen, pasif varlık şeklinde görülemeyeceğini vurguladı. Dr. Odağ, anne bebek ilişkisinde, bebeğin de etkin olduğunu belirtti.

Dr. Celal Odağ, “Bebeklerin de dürtüleri ve sevilme, korunma, beslenme, sıcaklık alma gibi gereksinimleri var. Bütün bu gereksinimlerindeki her türlü dengesizlik, bebek tarafından engellenme olarak anlaşılır ve bu aynı zamanda şiddetin de kaynağıdır” dedi.

Dr. Odağ, bu dönemin özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini, bebek ve çocukların haklarına dikkat edilmediği yerlerde oyun oynamasını, içinde bulundukları dönemi öğrenememelerinin, en önemli şiddet nedenleri arasında sayılabileceğini kaydetti.





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:16   #14
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Bebek koltuğu arka ortada olmalı


Almanya’da Berlin Teknik Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, arabalardaki bebek koltuğunun yaygın düşüncenin aksine arka koltuğun sağına ya da soluna değil, tam ortaya konulmasının daha güvenli olduğu sonucunu ortaya koydu. Araştırma, 4 yıl boyunca yaklaşık 100 çarpışmanın test edilmesiyle gerçekleştirildi.

Araştırmaya göre, arka koltuğun orta kısmı camlara ve kenarlara uzak olduğu için bebeğin kazayı, hasarsız ya da az hasarla atlatması mümkün. Ağır kazalarda dahi bebeklerin en az zarar gördükleri yer arka koltuğun tam ortası.
Berlinli araştırmacıların tezini Türk uzmanlara sorduk. Doğuş Otomotiv Eğitim Şefi Engin Bekem bebek koltuklarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Arka koltuğun ortası neden güvenli?
Çünkü bu bölge tehlikelerden uzak bir bölge. Ortada oturan bebeğin çarpma anında camdan fırlayacağı yönünde yanlış bir kanı vardır. Eğer bebek koltuğu arka ortaya doğru bir teknikle monte edilir, emniyet kemeriyle doğru sabitlenirse çocuğun kaza esnasında ön camdan fırlaması söz konusu olmaz. Bu açıdan bebek koltuğunun ortada olması daha güvenlidir. Ancak koltuğun çok iyi monte edilmesi ve emniyet kemerinini doğru bağlanması gerekir. Çünkü arka ortada ISOFIX yani sabitleme kancası yoktur, bebek emniyet kemeriyle sabitlenir. Ancak iki çocuk varsa o zaman ISOFIX kancası ile sabitlenebilir. Çünkü bebek koltuğunu bu kancalara çok iyi oturtalabiliyorsunuz.

Türkiye’de bebek koltuklarına yeterince önem veriliyor mu?
Hayır, bebek koltuğu satanlar bile bilinçsiz. Zaten ülkemizde çocuk koltuğu kullanımı da yeterli değil. Örneğin, Amerika’da doğum yaptığınız hastaneden çıkarken aracınızda ana kucağı yoksa sizi taburcu etmiyorlar, Türkiye’de ise böyle bir şey sözkonusu bile değil.
Türkiye’de bu konuda bilincin ne düzeyde olduğunu anlamak için seyir halindeki araçlara bakmak yeterli oluyor. Bir bakıyorsunuz bir adam kucağına çocuğunu almış, ona araba kullandırıyor. Geçtiğimiz günlerde böyle bir kaza yaşandı ve çocuk hayatını kaybetti. Çocuğunu kucağına oturtarak araba kullandıran baba, bu davranışının bedelini çocuğunun canıyla ödedi.

Bebek koltuğu arka ortaya nasıl bağlanır?
Tekniğine uygun bağlamak gerek, aksi halde bu durum, çok daha büyük tehlike yaratır. Çünkü doğru bağlanmayan arka orta koltuk, çocuğun ön cama doğru fırlamasına neden olur. Ailelere bebek koltuğu satanlar tarafından eğitim verilmeli. Bu eğitimlerde çocuğun kaç yaşına kadar ön koltuğa oturtmaması gerektiği de anlatılmalı. Ailelere uygulamalı olarak nasıl bağlayacakları ve nelere dikkat etmeleri gerektiği öğretilmeli.





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:16   #15
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Bebek Yada Çocuklarda Ateşlenme
Bebeğin Yahutta Çocuğun Rahatsızlanması Durumunda Yapılması Gerekenler

Bebeklik ve çocukluk çağında anne ve babaları en çok endişelendiren durumların başında ateş geliyor.

Acıbadem Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Kandemir "Ateş, vücudun farklı virüs, bakteri ve diğer mikroorganizmaları tanımlama ve onlarla savaşın nedeni ile ortaya çıkar" diyor. Ateşin en sık görülen sebebi enfeksiyonlardır.

Ateşten şüphelenildiğinde, çocuğun mutlaka vücut ısısı ölçülmelidir. Alnına dokunularak hissedilen vücut ısısı güvenilir değildir, bu yüzden termometre kullanmak gerekir.

Dr. Kandemir "Eğer çocuğunuzun vücut ısısı makattan 38 C üzerinde, kulaktan 37.8 C, koltuk altından 37.2 C üzerinde ise, ateşli kabul edilebilir" diyerek aileleri uyarıyor.

Ne yapabilirsiniz?
- Susuzluğu engellemek için, vücut sıvısını eksik bırakmamak gerekir. Su, çorba, meyve suları verilebilecek iyi seçeneklerdir.

- Okula giden çocuklar ateş 24 saat yükselmeyinceye dek evde istirahat etmelidir.

- Alın, şakaklar, koltuk altı, kasıklar ve bacak arkalarına ıslak ve ılık kompres uygulanması, ateşi düşürmede oldukça etkili bir yöntemdir. Soğuk su ve alkol, ateşte daha fazla yükselmeye sebep olabilecek titreme yaratacağından, kullanılmamalıdır. Uygulanan kompresler sık sık deşiştirilmelidir.

- Aşırı kıyafet giydirme, ateşin daha fazla yükselmesine neden olabileceğinden, çocukları çok az giydirmeli, uyuturken giysiler daha da azaltılmalıdır.

- Reye sendromu olarak bilinen ani karaciğer ve beyin hasarı ile seyreden hastalığa neden olduğu için, 12 yaş ve altındaki çocuklarda aspirin, ateş düşürücü olarak önerilmemektedir.

- Doktora danışmadan ilaç verilmemelidir.





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:23   #16
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Bebekte otistik Bozukluk


Otistik bozukluğun genel anlamda belirgin belirtileri olmasına karşın, bazı durumlarda anne babalar tarafından geç farkedilebilmektedir. Otistik bozukluk, ilk 36 ayda bazı belirtiler vererek yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Normalde bebeklerin gelişim dönemleri içerisinde bebeklerin anne veya diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim şekli önemlidir. Bebek ilk doğduğu andan itibaren etrafı ile iletişim ve etkileşime girmek ister . Bu iletişim ve etkileşim; göz ile nesneleri ve insanları takip ederek, agulama ile sinyal vererek, karşısındakine gülümsemede bulunarak, göz kontağı kurarak olabilir. Otistik bozukluğun başlangıcının, ilk 36 aydaki belli bir normal gelişim döneminden sonra görülebileceği gibi, doğumdan itibaren bazı belirtiler ile birlikte de görülebilir.
Otistik bozukluğu olan çocuklarda üç temel belirti vardır. Bunlardan birincisi iletişim alanındadır. Yani konuşma, jest ve mimikler vb, araçlar ve etraf ile iletişimin olmaması veya çok kısıtlı ve sınırlı olmasıdır. Aileler çoğunlukla çocuklarını ''konuşmuyor'' diye kulak-burun-boğaz hekimine veya çocuk hastalıkları hekimine götürürler. Daha sonra da, yapılan tetkiklerin normal çıkması ile çocuk psikiyatristlerine giderler. İkinci bozulan alan ise çevre ve diğer insanlar ile etkileşim alanıdır. Yani çocuk başkaları ile duygularını, başarılarını, sevinçlerini paylaşmaz ve etrafındaki insanlar ile karşılıklı etkileşime girmek istemez. Zaten otizmin kelime anlamına uygun olarak '' kendi halinde, kendi kabuğunda” davranır. İnsanların duygusal değişiklikleri ve sinyalleri onları etkilemez veya çok sınırlı olarak etkileşim görülür. Yaşıtlarının yanına gitmez, onlar ile ilgilenmezler. Üçüncü temel bozulma alanı ise ısrarla tekrarlayan davranışlar ( dönme, sallanma, zıplama vb.) ve çok sınırlı olan ilgi alanıdır. Bu durumdaki bir çocuk çamaşır makinasının dönen merdanesi karşısında saatlerce oturup bakabilir veya bir arabanın tekerleğini saatlerce çevirebilir veya bir eşyanın parçası ile saatlerce oturup uğraşabilir.
Ek olarak ayak ucunda yürüme, yandan bakış, ağrıya dayanıklılık, yemek konusunda gıda seçimi vb belirtiler ile otistik çocuk diğer çocuklardan kolaylıkla ayırt edilir. Otizmin temel tedavisi eğitim olmakla birlikte erken tanı ve hastalığa başka sorunların eşlik edip etmediği önemlidir.
Önemli olan anne babaların bu konuda uyanık olarak erken tanı ve tedavi açısından bilgili olmalarıdır





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:23   #17
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Milyonlarca bebekte 'ciddi' doğum kusuru

Doğum kusurunda, annenin bebeğin sağlığıyla yeterince ilgilenmemesi de rol oynuyor.
Dünyada her yıl yaklaşık 8 milyon bebeğin doğum kusurlarıyla dünyaya geldiği belirtilinmekte.Doğumunda kusur görülen bebeklerin birçoğu ölüyor ya da sakat kalıyor.
Doğumdan gelen kusurların yüzde 70'inin önlenebilir, tedavi edilebilir ya da düzeltilebilir olduğu beliliniyor.
Yılda 7.9 milyon bebek, kısmen genetik nedenler, gebelik sırasında annenin geçirdiği rahatsızlıklar ve alkol kullanımı gibi faktörler nedeniyle kusurlu doğuyor.5 yıl süren araştırmalarda, her yıl beş yaş altında 3.3 milyon çocuğun doğum kusuru nedeniyle öldüğü, 3.2 milyonunun da zihinsel veya bedensel engelli kaldığı ortaya çıktı.
Doğum kusurunda, annenin bebeğin sağlığıyla yeterince ilgilenmemesi, yaşı büyük anneler ve akraba evliliği gibi faktörlerin önemli rol oynadığı bilinmekte.
Afrika, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların, Akdeniz anemisi ve Glikoz 6 Fosfat Dehidrogenaz Eksikliği (G6PD) gibi ortak miras olan hastalıklar nedeniyle daha fazla risk altında oldukları, ciddi bir doğum kusuruna sahip bebek dünyaya getirme oranının her anne adayı için yaklaşık yüzde 5 olduğu da bilinmektedir





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:24   #18
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Çocuğunuzun Omurga Gelişimine Dikkat Ediyormusunuz?


SKOLYOZ : Omurga 3 boyutlu eğimidir.Normal omurga önden veya arkadan bakıldığında düzdür. Yine normal olarak yanlardan bakıldığında omurga göğüs bölgesinde, arkaya “kifoz” bel bölgesinde öne “lordoz” doğru eğimlidir. Skolyozda yukarıdan aşağıya bakıldığında tüm vertebralar sırt veya bel bölgesinde bir yöne doğru eğilmişlerdir. Omurganın merkezinden üstten aşağıya bakıldığında omurgaların bir kısmı bükülmüşlerdir. Bu da “genelde sağ” kaburgaların çıkınıtılı olması sonucunu doğurur. Skolyoz ailenin birden fazla üyesinde aynı veya farklı kuşaklarda ortaya çıkabilir. “skolyoz, çocuğun veya ailesinin yaptığı veya yapamadığı bir şey nedeni ile gelişemez” Kötü vücut postürü veya ağır çanta taşımak Skolyoza neden olmaz. Skolyoz genelde buluğ çağında ortaya çıkan bir omurga deformitesidir. Nasıl Fark Edilir?Skolyozun en çok görülen bulgularından birisi sağ tarafta belirginleşen kürek kemiği çıkıntısıdır. Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir ve çocuk bir tarafa eğilmeye eğilimlidir. Kalça kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yüksekmiş gibi görünür. Skolyozu bozuk duruş ile karıştırmamak gerekir. Sıklıkla skolyozun ilk belirtilerinden biri daha önce giyilebilen giysilerin vücuda tam oturmamasıdır. Bu kızlarda eteğin veya giysinin çizgilerinin asimetrik olması ile belirginleşir. En çarpıcı bulgulardan birisi skolyozlu bir çocuğun öne eğilmesi ile ortaya çıkan kaburga çıkıntısının ortaya çıkmasıdır.





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:24   #19
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Skolyoz Tedavi Edilebilir mi?

Şu anda ne skolyoz başlangıcını önleyecek ne de skolyozu cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilebilecek bir yöntem mevcut değil. Skolyoz tespit edildiğinde doktor hastayı değerlendirme ve tedavi için ortopedik spinal cerrah göndermelidir. Böylelikle hasta ayakta çekilen omurga röntgeni ve periodik kontrol muayeneleri şeklinde takibe alınır. Eğer skolyoz erken teşhis edilirse büyük eğilimler bile Breyslerle önlenebilir. Ciddi eğimler cerrahi gerektirebilir.
Skolyozun Değişik Tipleri Var mıdır?
Skolyozun pek çok nedeni vardır. Hastaların %80-85’inde idiopatik tip skolyoz mevcuttur. İdiopatik kelimesinin anlamı belirli bilinen bir nedeni olmayışıdır. İdiopatik skolyoz sıklıkla aileseldir. Ve genetik (kalıtsal) faktörlere bağlı gibi gözükmektedir. Asıl anlamadığımız, eğimin gelişmesini tetikleyen faktörlerdir. Diğer bir deyişle neden bazı eğimler hızla ilerler de bazıları yavaş ilerler. Skolyoz tam anlamıyla sağlıklı çocuklarda gelişebileceği gibi, beyin felçli (serebral palsi) kas hastalıklı, çocuk felçli, çocuklarda oluşabilir. Doğumsal omurga anormallikleri ve bağ dokusu hastalıkları da sebebler arasındadır. Mongolizm (Down) sendromu da sebebler arasındadır. Skolyozun nedenini erken teşhis, uygun tedaviye yardımcı olabilir.
Buluğ çağında skolyoz ağrı yapmaz ve tespit edilmesi zordur ve skolyozun fark edilmesinden birkaç yıl önce başlamış olabilir. Skolyozun tespitindeki en kolay yollardan biri öne eğilme muayenesidir. Çocuğun omurgasını büyüme tamamlanıncaya kadar düzenli olarak kontrol etmelidir. Çünkü skolyoz buluğ çağ içindeki herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir.





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı
Alt 29 Ocak 2015, 20:24   #20
 
Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 24 Ocak 2015
Bulunduğu yer: Yalnızlık.
Mesajlar: 601
WEB Sitesi: www.forumtutkusu.com
IRC Sunucusu: www.forumtutkusu.com
İlgi Alanı:
Alınan Beğeni: 118
Standart Cevap: Bebek bakımı hakkında herşey

Skolyozun Erken Tesbiti İçin Basit Ev Testi :
Evet Hayır
Bir omuz diğerinden yukarıda mı?Kürek kemiklerinden biri diğerinden belirgin mi?Kalça kemiklerinde asimetri var mı?Kollar yavaşça öne sarkıtıldığında, bir taraf diğer tarafla karşılaştırıldığında kol ve vücut arasında daha fazla mesafe mi mevcut? Çocukta abartılı bir artmış bel öne eğimi mevcut mu?Çocukta abartılı bir sırt kamburu mevcut mu? Belin bir tarafında diğer tarafa nazaran daha büyük bir doku kıvrımı mevcut mu?Çocuk bir tarafa doğru eğik mi görülüyor?Çocuğu muayene ederken diz seviyesinde ellerin ve avuç içlerinin birbirine değecek şekilde kolların gevşekçe yanlara sarkmasını sağla. Bu pozisyonda iken;Kaburgalarda bir çıkıntı var mı?Kalçada veya belde bir asimetri var mı?
Eğer bir tane bile evet yanıtı var ise veya çocuğun ağabeyi, kız kardeşi, ailesi veya diğer yakın akrabalarından bir tanesinde skolyoz mevcutsa aile doktorunuz veya ortopedistiniz ile görüşün.

Normal : Üst ve alt sırt her iki tarafta eşit ve simetrik.
Muhtemel Skolyoz : Üst ve alt sırt veya her ikisinin birden asimetrisi.
Ayrıca Kifozda (Kanburluk) araştırılmalı.
Normal : Düzgün, simetrik, sırt kavsı.
Muhtemel Kifoz : (Aşırı Kamburluk) Muhtemel sırt kavsinin olmayışı ile beraber omuzların belirginleşmesi ve kamburluk
Skolyoz Araştırması : Eğer bir veya daha fazla fiziksel özellik skolyoz veya kifoz düşündürüyorsa profesyonel kişiler ile görüşmeli





[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 Painfully isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı

Yeni Konu   Cevap Yaz

Etiketler
bakımı, bebek, hakkında, herşey


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Pokemon GO Hakkında Herşey; Nedir, Fiyatı Ne Kadar, Türkiye'de Çıkacak mı? Vesaire Uygulama Tanıtımı 2 13 Temmuz 2016 15:25
Sevdiklerinizin Bakımı ve Kariyeriniz LiyA Kadınca 0 25 Şubat 2015 16:11
Sevdiklerinizin Bakımı ve Kariyeriniz LiyA Kadınca 0 25 Şubat 2015 15:38
2015 Bebek Resimleri, Bebek Resimleri, 2015 Sevimli Bebek Resimleri Violent Resim Galerisi ve Arşiv 1 17 Şubat 2015 00:39
Tüp bebek tedavisi ile ilgili herşey Painfully Aile, Evlilik ve Çocuklar 18 29 Ocak 2015 19:52

web hosting web hosting
 buy vds
 vps buy

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.